TÜBİTAK'ın bir öğretim üyesinin burs başvurusunu reddetmesi üzerine açılan davada, Ankara Bölge İdare Mahkemesi emsal bir karara imza attı. Mahkeme, öğretim üyesinin başvurusunun reddini hukuka aykırı bularak iptal etti. Bu karar, benzer durumda olan diğer akademisyenler için de umut ışığı oldu.

Davanın Arka Planı

Sendika üyesi olan ve bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan bir akademisyen, TÜBİTAK-2219 burs programı kapsamında bir yıl süreyle aylıklı olarak yurt dışında görevlendirilmek üzere başvuru yaptı. Ancak başvurusu TÜBİTAK tarafından reddedildi. Bu ret kararına karşı, sendika avukatları aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nde iptal davası açıldı.

Dava sürecinde, öğretim üyesinin yurt dışında yapacağı araştırmaların bilimsel katkıları ve burs programının amaçlarına uygunluğu vurgulandı. Ayrıca, ret kararının gerekçelerinin yetersiz olduğu ve nesnel kriterlere dayanmadığı savunuldu.

Mahkeme Kararı ve Gerekçesi

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, 2024/4446 E., 2025/1476 K. sayılı kararıyla TÜBİTAK'ın ret işleminin iptaline hükmetti. Mahkeme, kararında, ret kararının hukuka uygun olmadığına ve öğretim üyesinin başvurusunun kabul edilmesi gerektiğine işaret etti. Mahkeme, özellikle aşağıdaki hususları dikkate aldı:

• Öğretim üyesinin akademik kariyeri ve yurt dışı araştırma projesinin niteliği
• Burs programının amaçlarına uygunluk
• Ret kararının gerekçelerinin yetersizliği
• Benzer durumda olan diğer akademisyenlere uygulanan farklı uygulamalar

Mahkemenin bu kararı, idarenin keyfi uygulamalarına karşı önemli bir emsal teşkil ediyor. Benzer durumda olan ve TÜBİTAK burs başvuruları reddedilen diğer akademisyenler de bu kararı emsal göstererek haklarını arayabilecekler.

Kararın Muhtemel Etkileri

Bu karar, yükseköğretim camiasında olumlu yankı uyandırdı. Akademisyenler, mahkeme kararının TÜBİTAK'ın burs programlarına daha şeffaf ve adil bir şekilde yaklaşmasına katkı sağlayacağını umuyorlar. Ayrıca, bu kararın, akademisyenlerin yurt dışı araştırma imkanlarından daha kolay yararlanabilmesine ve Türkiye'deki bilimsel araştırmaların kalitesinin artmasına katkıda bulunabileceği düşünülüyor.

Öğretim üyesinin avukatları, kararın müvekkillerinin moralini yükselttiğini ve bilimsel çalışmalarına daha büyük bir motivasyonla devam etmelerini sağlayacağını belirttiler. Ayrıca, bu kararın, diğer akademisyenlere de haklarını arama konusunda cesaret vereceğini ifade ettiler.