
İslam Dünyası Tek Kutup Mu Oluyor? Erdoğan'dan Tarihi Çağrı!
1969'da kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT),57 üye ülkesiyle dünya ekonomisi ve siyasetinde önemli bir birliktelik oluşturuyor. Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen son toplantılarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının temel sorununun imkansızlık değil, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek olduğunu vurgulayarak, "stratejik kutup" olma çağrısında bulundu.
Erdoğan'dan Vahdet Vurgusu: İslam Dünyası Nereye Gidiyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 milyar nüfusuyla dünya nüfusunun yüzde 25'ini oluşturan İslam aleminin potansiyeline dikkat çekerek, vahdet olmadan rahmet olmayacağını belirtti. Küresel enerji rezervlerinin yüzde 70'ine sahip, genç nüfusuyla büyük bir ekonomik potansiyeli temsil eden İslam dünyasının artık "stratejik kutup" olma vaktinin geldiğini ifade etti.
Bu tarihi adım için şu gerçeklerle yüzleşmek gerekiyor: Parçalı siyasi yapı ve mezhepsel ayrılıklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu farklılıkların kıymetli olduğunu, ancak İslam dünyasının her şeyden önce Müslüman olduğunu unutmaması gerektiğini vurguluyor. Bu nedenle, birlik ve beraberliği "stratejik kutup" noktasına taşımak adına, İİT çatısı altında ortak karar alma mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor.
Ekonomik ve Ticari Entegrasyon: Hedef Yüzde 40!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği, İslam dünyası içerisinde "yumuşak güç" unsurlarının zenginleştirilmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Ekonomik ve ticari entegrasyonu derinleştirmek adına, İİT ülkelerinin ticaretinin yüzde 80'den fazlasını batı eksenli ülkelerle gerçekleştirdiği gerçeğinden hareketle, aramızdaki ticareti yüzde 40'a çıkarmak stratejik bir hedef olarak belirleniyor.
İslam dünyasının "stratejik kutup" boyutunda küresel ekonomi-politikte bir güç merkezine dönüşmesinin bir diğer önemli adımı ise teknoloji ve üretimde derin işbirliğidir. Dünya ekonomisinde 9 trilyon dolar düzeyinde GSYH üreten İİT ülkelerinin küresel GSYH'daki paylarını ilk etapta yüzde 10'dan yüzde 15'e taşımaları gerekiyor. Bu nedenle, enerji, sanayi, havacılık ve uzay, dijitalleşme alanlarında teknolojik işbirliğini zenginleştirmek ve mevcut doğal kaynaklarından daha yüksek katma değer üretecek ortak yatırımlara öncelik vermek büyük önem taşıyor.
İslam Dünyası için Ortak Adımlar: Neler Yapılmalı?
- Ekonomik dayanışmanın kurumsallaşması adına ortak fonlar oluşturulmalı.
- İslam Kalkınma Bankası'nın ödenmiş sermaye büyüklüğü artırılmalı.
- Yeni ticaret bölgeleri oluşturulmasına destek olunmalı.
- Dijital ekonomi alanında işbirliği derinleştirilmeli.
- Ortak yeşil teknoloji fonu ve karbon ticaret pazarı yaklaşımlarına yönelik çalışmalar hızlandırılmalı.
- Küresel gıda güvenliği, su paylaşımı ve afet dayanıklılığı gibi alanlarda bölgesel merkezler oluşturulmalı.
- İslam Dünyası Medya Ajansı kurularak dezenformasyonla mücadele edilmeli.
Sonuç olarak, İslam dünyası için artık sadece birlik değil, "stratejik kutup" ve "küresel güç merkezi" olma zamanı gelmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyoner liderliği ve İİT çatısı altında atılacak somut adımlar, bu hedefe ulaşmada kritik rol oynayacaktır.