Ağrı'nın Diyadin ilçesine bağlı Boyalan köyünde, yaz mevsiminin habercisi olarak kabul edilen yayla göçü hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Köylüler, her yıl olduğu gibi bu yıl da sıcak ayları serin yaylalarda geçirmek için yoğun bir hazırlık sürecine girdi. Özellikle geçimlerini hayvancılıkla sağlayan köylüler, geleneksel yaylacılık kültürünü yaşatmaya devam ederken, yayla yolculuğunun olmazsa olmazı olan tandır ekmeği üretimi de başladı.

Tandır Başında Bir Ömür: Yayla Ekmekleri Pişiyor

Köyde günler öncesinden başlayan hazırlıkların en dikkat çekici aşamalarından biri, hiç şüphesiz tandır ekmeği üretimi. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kadınlar, tandırın başına geçerek yayla boyunca tüketecekleri ekmekleri pişiriyor. Bu ekmekler, yayla yaşamının vazgeçilmez bir parçası olmanın ötesinde, geleneksel yaşamın ve dayanışmanın da sembolü haline gelmiş durumda. Ayrıca, yaylada kullanılacak gıda maddeleri, mutfak gereçleri ve hayvancılık ekipmanları da büyük bir titizlikle hazırlanıyor.

Köy sakinlerinden Neriman Çiftçi, yayla hazırlıkları sırasında yaptığı açıklamada, bu yaşam tarzının kendileri için bir zorunluluk değil, adeta bir yaşam biçimi olduğunu vurguladı. Çiftçi, şu sözleriyle duygularını dile getirdi:

Yaylaların Önemi ve Göç Süreci

Yaylalar, hem hayvanların daha serin ve otlak bakımından zengin alanlarda beslenmesini sağlıyor hem de köylülerin doğayla iç içe bir yaşam sürmesine olanak tanıyor. Göç sırasında aileler, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını da yanlarına alarak, uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıkıyor. Bu süreç genellikle Haziran ayının başlarında başlayıp Eylül ayının sonuna kadar devam ediyor.

Boyalan köyünde yaşatılan bu gelenek, aynı zamanda kuşaktan kuşağa aktarılan bir yaşam kültürünün de en önemli göstergesi. Çocuklar, gençler ve yaşlılar hep birlikte bu göç sürecinde aktif rol alıyor; kimi hayvanlara bakıyor, kimi yiyecek hazırlıyor, kimi ise lojistik işleri yürütüyor. Bu dayanışma ve işbirliği, köy halkının birbirine olan bağını daha da güçlendiriyor.

Geleneksel Yaşamın Önemi

Yayla göçü ve tandır ekmeği geleneği, sadece bir yaşam tarzı değil, aynı zamanda bir kültürün, bir tarihin ve bir kimliğin de ifadesidir. Bu geleneklerin yaşatılması, gelecek nesillere aktarılması, hem kültürel mirasımızın korunması hem de toplumsal bağlarımızın güçlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Köylülerin bu özverili çabaları, takdire şayan bir örnek teşkil ediyor.

Önümüzdeki günlerde hava şartlarının uygun hale gelmesiyle birlikte Boyalan köyü sakinleri, hayvanları ve hazırladıkları erzaklarla birlikte yaylalara doğru yola çıkacak. Bu göç, sadece bir yer değiştirme değil, aynı zamanda bir yaşam biçiminin, bir geleneğin ve bir kültürün de yeniden canlanması anlamına geliyor. Yaylaların bereketli toprakları, köylülerin emeğiyle birleşerek, yeni bir yaşam döngüsünün başlamasına vesile olacak.