Can Holding'e yönelik operasyon Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Şirket sahibi Kemal Can'ın ifadesinde geçen bir "devlet büyüğü" ifadesi ise Ankara'yı adeta teyakkuza geçirdi. Peki, bu gizemli devlet büyüğü kim ve Can Holding'in yükselişinde nasıl bir rol oynadı?

Devlet Büyüğü İddiası Ankara'yı Sarsıyor

Kemal Can, ifadesinde Ciner Medya Grubu, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji gibi önemli yatırımları yaparken, bir "yatırım danışmanı" olarak gördüğü devlet büyüğünün telkinleriyle hareket ettiğini belirtti. Bu durum, Ankara'da büyük bir merak uyandırdı. Herkes, bu devlet büyüğünün kim olduğunu ve Can Holding ile ilişkisinin boyutunu öğrenmek istiyor.

T24 yazarı Mehmet Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Devlet büyüğü söylemine bakıldığında demek ki şirketin itibar sorunu yokmuş. Demek ki devletin büyüklerinden birinin gözünde hayli itibarlılarmış. O kadar ki devlet büyüğü adeta Can Holding'e yatırım danışmanlığı da yapmış" ifadelerini kullandı.

Soruşturmanın Derinliği ve İddialar

Can Holding bünyesindeki şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla "nitelikli dolandırıcılık", "vergi kaçakçılığı", "kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması" ve "suçtan elde edilen gelirlerin aklanması" gibi çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Soruşturma, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ve mali denetim birimlerinin inceleme raporları doğrultusunda başlatıldı.

İddialara göre, holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütü, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdı. Ayrıca, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği ve bu borçların gerçeği yansıtmadığı öne sürülüyor.

Operasyonun Sonuçları ve Beklentiler

Düzenlenen operasyonda 121 şirketin mal varlığına el konularak TMSF kayyum olarak atanırken, 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda, suç örgütünün yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları yaptığı iddia ediliyor.

Can Holding soruşturması, Türkiye'deki iş dünyası ve siyaset arenasında büyük yankı uyandırdı. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, "devlet büyüğü" iddialarının aydınlatılması ve olayın tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması bekleniyor. Bu durum, hem Can Holding'in geleceği hem de Türkiye'deki siyasi dengeler açısından önemli sonuçlar doğurabilir.