Hazine Alarm Veriyor! Borç Yükü ve Siyasi Baskı Artıyor
Finans

Hazine Alarm Veriyor! Borç Yükü ve Siyasi Baskı Artıyor


12 November 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 12 November 2025

Türkiye ekonomisi zorlu bir süreçten geçerken, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2026 yılı için planladığı rekor borçlanma miktarı dikkat çekiyor. Eski Hazine Kamu Finansmanı Genel Müdürü Coşkun Cangöz, artan borç yükü ve siyasi risklerin Hazine üzerinde ciddi bir baskı oluşturacağını belirtiyor. Peki, bu durum Türkiye ekonomisi için ne anlama geliyor? İşte detaylar:

Hazine'nin Rekor Borçlanma Planı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, gelecek yıl 5 trilyon 949 milyar liralık borçlanma gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu, yıllık bazda yüzde 52 gibi önemli bir artışa işaret ediyor. Toplam borçlanmanın 2.7 trilyon lirası ise faiz ödemeleri için ayrılacak. Bu durum, Türkiye'nin borç sarmalında daha da derinleştiği anlamına geliyor.

Hazine ayrıca, gelecek yıl 19.9 milyar dolarlık dış borç ödemesi yapacak ve uluslararası piyasalardan 13 milyar dolar borçlanacak. İç borç çevirme oranı ise yüzde 106 olarak öngörülüyor. Bu veriler, Hazine'nin borçlanma ihtiyacının yüksek seviyede seyretmeye devam edeceğini gösteriyor.

Coşkun Cangöz'den Kritik Uyarılar

Coşkun Cangöz, piyasalar üzerindeki Hazine baskısının 2026'da da devam edeceğini belirterek, özellikle Ocak, Şubat ve Ağustos aylarındaki yüksek borç ödemelerine dikkat çekiyor. Cangöz'e göre bu durum, refinansman riskinin sürdüğüne işaret ediyor ve 2026'da Hazine'nin yüklü borç ödeme ayları ve siyasi riskler nedeniyle zorlanabileceğini vurguluyor.

Cangöz, "Bütçe disiplinini ön plana çıkarmak ve politik risklerden kaçınmak önemli" tavsiyesinde bulunuyor. Aksi takdirde, artan borç yükü ve siyasi belirsizlikler Türkiye ekonomisi üzerinde daha da büyük bir baskı oluşturabilir.

Faiz Ödemeleri Rekor Seviyede

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın gelecek yıl da yüksek reel faiz vererek borçlanacağını belirten Cangöz, önümüzdeki yıllarda bütçenin faiz yükünün yüksek olmaya devam edeceğini ifade ediyor. Ekim sonundaki verilere göre 12 aylık kümülatif faiz ödemelerinin 49 milyar 983 milyon dolarla 21 yılın zirvesine ulaştığı belirtiliyor. Ekonomist Ömer Rıfat Gencal ise yapılan borçlanmanın üretimi ve verimliliği artırmadığını, harcamalar konusunda da bir önlem alınmadığı için borcun, borçla çevrildiğini kaydediyor.

Bu durum, Türkiye ekonomisinin kırılganlığını artırırken, gelecekte daha büyük sorunlara yol açma potansiyeli taşıyor. Hükümetin bir an önce bütçe disiplinini sağlaması, yapısal reformları hayata geçirmesi ve siyasi riskleri azaltması gerekiyor. Aksi takdirde, artan borç yükü ve faiz ödemeleri Türkiye ekonomisini daha da zor bir duruma sokabilir.

Sonuç olarak, Hazine'nin rekor borçlanma planı ve artan siyasi riskler, Türkiye ekonomisi için önemli bir uyarı sinyali olarak değerlendirilebilir. Bütçe disiplininin sağlanması, yapısal reformların hayata geçirilmesi ve siyasi istikrarın korunması, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesi için kritik öneme sahip.