ABD'nin korumacı ticaret politikaları ve Orta Doğu'daki tırmanan gerilim, küresel piyasalarda endişe yaratıyor. İsrail ve İran arasındaki son olaylar, enerji fiyatlarını yükselterek enflasyon ve resesyon korkularını yeniden alevlendirdi. Yatırımcılar, çatışmaların ne kadar süreceği konusundaki belirsizlikle birlikte varlık fiyatlamalarını yakından takip ediyor.

Hürmüz Boğazı Tehlikesi ve Küresel Ekonomi

Artan jeopolitik riskler, beraberinde birçok belirsizliği getiriyor. Özellikle Hürmüz Boğazı'nın kapanma ihtimali, otoritelerin risk projeksiyonlarında önemli bir yer tutmaya başladı. Bu durumun gerçekleşmesi halinde, başta imalat sanayi olmak üzere birçok sektörün ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor. Analistler, petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki olası yükselişin ve artan jeopolitik belirsizliklerin, enflasyonist baskı yaratarak temel makroekonomik göstergeleri olumsuz etkileyeceğini belirtiyor.

Dünya petrolünün yaklaşık üçte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nda yaşanacak bir aksama, küresel enerji piyasalarını derinden sarsabilir. Bu nedenle, konuya ilişkin haber akışı piyasaların odağında bulunuyor. Geçen hafta Brent petrolün varil fiyatı, İsrail ve İran arasındaki gerilimle birlikte %11,1 değer kazanarak 73,7 dolar seviyesine yükseldi. Bu, 3 Ekim 2022 haftasından bu yana görülen en büyük haftalık artış oldu.

Geçmişten Günümüze Petrol Krizleri ve Etkileri

Petrol fiyatlarındaki artışların geçmişte de küresel ekonomiyi nasıl etkilediği bilinen bir gerçek. Analistler, petrol fiyatlarındaki artışları dikkate alarak 1973 Yom Kippur Savaşı, 1979 İran Devrimi, 1980 İran-Irak Savaşı ve 1990 Körfez Savaşı gibi olayların fiyatlamalarda önemli dönüm noktaları olduğunu hatırlatıyor. Olası bir Hürmüz Boğazı krizinin, Kovid-19 salgını sonrası toparlanma eğilimine giren küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyorlar.

• 1973 Petrol Krizi: Arap ülkelerinin petrol ambargosu, dünya ekonomisinde derin bir krize yol açtı.
• Enflasyon ve Resesyon: Petrol fiyatlarındaki artış, maliyetleri yükselterek enflasyonu hızlandırdı ve birçok ülkede resesyona neden oldu.
• Otomotiv Sektörü: Büyük hacimli otomobil üreten sanayi devleri zorlanırken, küçük hacimli otomobiller üreten Japon firmaları öne çıktı.

İsrail-İran geriliminin tırmanmasıyla birlikte artan jeopolitik riskler, küresel piyasalarda belirsizliğe neden oluyor. Özellikle enerji fiyatlarındaki yükseliş, enflasyon ve resesyon endişelerini artırırken, Hürmüz Boğazı'nın kapanma ihtimali ise küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Bu durum, yatırımcıları ve politika yapıcıları dikkatli olmaya ve olası senaryolara karşı hazırlıklı olmaya yöneltiyor.