Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen "2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, İslami Finans Kanunu'nun oluşturulması ve Meclisten geçirilmesi için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Bu açıklama, İslami finans sektöründe büyük bir heyecan yaratırken, kanunun içeriği ve potansiyel etkileri merak konusu oldu.

İslami Finans Kanunu: Amaç ve Hedefler

Bakan Şimşek, taslak metinde düzeltilmesi gereken bazı hususların olduğunu belirterek, bu konular üzerinde titizlikle çalıştıklarını vurguladı. Sektörün benimsemeyeceği veya uygulamada sorun yaratabilecek maddeleri yasaya dahil etmek istemediklerini ifade etti. Bu yaklaşım, kanunun geniş bir mutabakatla hayata geçirilmesi hedeflendiğini gösteriyor.

İslami finans, faizsiz bankacılık prensiplerine dayanan ve etik değerlere önem veren bir finans modelidir. Bu model, özellikle katılım bankaları aracılığıyla yaygınlaşmakta ve dünya genelinde giderek daha fazla ilgi görmektedir. Türkiye'nin de bu alanda önemli bir potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir. İslami Finans Kanunu ile bu potansiyelin daha da artırılması ve sektörün daha sağlam temellere oturtulması amaçlanmaktadır.

Peki, İslami finans nedir? İslami finans, geleneksel faizli sistemlerden farklı olarak, faizsizlik (riba yasağı),belirsizlikten kaçınma (garar yasağı) ve spekülasyonu önleme gibi prensiplere dayanır. Bu prensipler çerçevesinde, kar-zarar ortaklığı, murabaha (maliyet artı kar),icare (kiralama) ve sukuk (faizsiz tahvil) gibi çeşitli finansal araçlar kullanılır.

• Faizsizlik (Riba Yasağı): İslami finansın temel prensibidir. Para, para kazanmak için kullanılamaz, ancak bir mal veya hizmet karşılığında değerlenebilir.
• Belirsizlikten Kaçınma (Garar Yasağı): Sözleşmelerde belirsizlik ve riskin yüksek olmasını engeller.
• Spekülasyonu Önleme: Kumar ve spekülasyon içeren faaliyetler yasaktır.

Türkiye ve İslami Finansın Geleceği

Türkiye, İslami finans alanında önemli adımlar atmış ve katılım bankacılığı sektöründe önemli bir büyüme kaydetmiştir. İstanbul Finans Merkezi'nin de bu alanda bir merkez olması hedeflenmektedir. İslami Finans Kanunu'nun hayata geçirilmesiyle birlikte, Türkiye'nin bu alandaki rekabet gücünün artması ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekmesi beklenmektedir.

Kanunun potansiyel etkileri arasında şunlar sayılabilir:

• Katılım bankalarının büyümesinin hızlanması
• İslami finansal araçların çeşitlenmesi
• Uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin artması
• İstanbul Finans Merkezi'nin güçlenmesi

İslami Finans Kanunu'nun hayata geçirilmesiyle birlikte, Türkiye'nin finans sektöründe daha çeşitli ve kapsayıcı bir yapıya kavuşması ve küresel arenada daha rekabetçi bir konuma gelmesi bekleniyor. Bu kanun, hem yerel yatırımcılar hem de uluslararası yatırımcılar için yeni fırsatlar sunabilir ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayabilir.