Türkiye'nin en önemli su kaynakları alarm veriyor! Özellikle Bitlis ve çevresindeki göllerde yaşanan kuraklık, su seviyelerinde ciddi düşüşlere neden oluyor. Van Gölü başta olmak üzere, bölgedeki diğer önemli göller de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Uzmanlar, bu durumun iklim değişikliği ve bilinçsiz su kullanımından kaynaklandığını belirtiyor.

Göllerdeki Su Seviyesi Alarm Veriyor

Van Gölü'nün yanı sıra Adilcevaz'daki Aygır ve Arin gölleri, Ahlat'taki Nazik ve Nemrut Krater gölleri de ciddi anlamda su kaybı yaşıyor. Van Gölü'nde su seviyesinin düşmesiyle birlikte, Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerindeki kıyılarda mikrobiyalitler gün yüzüne çıktı. Yağışların yetersizliği, bilinçsiz tarımsal sulama ve açılan su kuyuları, Nemrut kalderasındaki gölü de olumsuz etkiliyor.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, göllerdeki düşüşün endişe verici boyutlara ulaştığını vurguluyor. Elmastaş, "Van Gölü Havzası’nda son yıllarda kuraklığa bağlı olarak bir düşüş yaşanmakta. Tabii Van Gölü'nün kıyılarını gezdiğimizde gözle görülebilecek şekilde bir düşüşün yaşandığını görmek mümkün. Düşüşün en önemli nedeni yağışlardan meydana gelen azalmalar" diyor.

Elmastaş, ayrıca yeraltı sularının bilinçsizce kullanılmasının da göllerdeki su seviyesinin düşmesinde etkili olduğunu belirtiyor. "Van Gölü Havzası’nın kuzeyinde, batısında özellikle Tatvan, Ahlat, Adilcevaz ve Erciş'e doğru olan alanlarda binlerce sondaj kuyusu açılmış durumda. Yeraltı suyu tekrar tarımda kullanılmakta. Tabii plansız bir kullanım da söz konusu. Fazla su çekildiği için de bu yeraltı tablasındaki suyun bir kısmı yukarıya çekilmiş durumda" şeklinde konuşuyor.

Bölgesel Kuraklık Tehlikesi

Prof. Dr. Elmastaş, Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Van Gölü Havzası'nda yaşanan kuraklığın bölgesel bir sorun olduğunu ifade ediyor. "Van Gölü Havzası'ndaki diğer göllerde benzer durumu görebiliriz. Van Gölü ile birlikte Arin Gölü'nde benzer bir su seviyesi alçalması görülmekte. Yine Nemrut Kalderası üzerinde, Nemrut Kalderası içerisinde yer alan göllerde bu seviyeyi görebiliriz. Özellikle Ilı gölde ve Nemrut Gölü'nde de bu seviye alçalmasını görebiliyoruz. Göl dibindeki bazı kayalıkların zeminlerin yüzeye çıktığını görebiliyoruz" diyor.

Kuraklığın etkileri sadece su seviyelerindeki düşüşle sınırlı kalmıyor. Bölgedeki ekosistem, tarım ve yaşam koşulları da olumsuz etkileniyor. Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi için acil önlemler alınması gerekiyor.

Türkiye'nin su kaynakları üzerindeki bu kuraklık tehdidi, sadece bölgesel değil, ulusal bir sorun olarak ele alınmalıdır. Bilinçli su kullanımı, etkili sulama yöntemleri ve su kaynaklarının korunmasına yönelik politikaların hayata geçirilmesi, gelecekte yaşanabilecek daha büyük sorunların önüne geçmek için elzemdir. Aksi takdirde, Türkiye'nin su zengini imajı kısa sürede tarihe karışabilir.