
Deprem Korkusu Ev Sattırıyor! İşte Yeni Konut Trendi
Türkiye'de emlak piyasası, deprem gerçeği ve değişen tüketici tercihleriyle yeni bir döneme giriyor. Artan deprem korkusu ve yeni konut projelerinin sunduğu yüksek prim potansiyeli, vatandaşları eski evlerini satarak sıfır dairelere yönlendiriyor. TÜİK verilerine göre konut satışları rekor kırarken, alıcılar güvenli ve modern yaşam alanlarına yöneliyor. İstanbul'da ise özellikle Başakşehir, Bahçeşehir ve Beylikdüzü gibi yeni yerleşim bölgeleri, bu talep kaymasının en çok yaşandığı bölgeler olarak öne çıkıyor.
Eski Evler Gidiyor, Yeni Konutlar Geliyor!
TÜİK'in son verilerine göre, konut satışları rekor seviyelere ulaşmış durumda. Özellikle ikinci el konut satışlarında yaşanan artış, vatandaşların eski evlerini elden çıkararak yeni konutlara geçiş yapma isteğini gözler önüne seriyor. Sektör temsilcileri, bu durumun en önemli nedenlerinden birinin deprem korkusu olduğunu belirtiyor. "Ülkemizde yaşanan depremler ve artçı sarsıntılar, insanlarda endişe oluşturuyor. Eski evini satıp, üzerine bir miktar kredi kullananlar, yeni ve güvenilir dairelere geçiyor" şeklinde yapılan açıklamalar, bu gerçeği net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yeni konutlara olan ilginin bir diğer nedeni ise yüksek değer artışı potansiyeli. İnşaat kalitesi yüksek, modern donanımlara sahip, enerji verimli ve sosyal tesisleri güçlü projeler, hem yatırımcıların hem de oturum amaçlı alıcıların ilgisini çekiyor. Gayrimenkul uzmanları, yeni konutların kısa vadede güçlü bir reel değer koruma özelliği sunduğunu vurguluyor. Ayrıca, sektör yetkililerine göre, ikinci el konut alıcılarının nihai hedefi de yeni konutlara geçiş yapmak.
İstanbul'da Tercihler Değişiyor: Merkezden Çevreye Göç
İstanbul'da gayrimenkul tercih haritası da önemli ölçüde değişiyor. Uzmanlar, özellikle Beşiktaş, Ortaköy, Şişli gibi merkezi semtlerdeki 30-40 yaşındaki dairelerini satıp, Başakşehir, Bahçeşehir ve Beylikdüzü gibi yeni yerleşim bölgelerinden sıfır daire alanların sayısında belirgin bir artış olduğunu belirtiyor. Bu eğilimin altında sadece fiyat avantajı değil, deprem riskine karşı artan hassasiyet de yatıyor.
İstanbullular artık "muhit" kavramından ziyade, yapının deprem dayanıklılığı, teknik kalitesi ve güvenlik standartları üzerinde duruyor. Eski semtlerdeki nostaljik değer, yerini sağlam zemin, modern inşaat teknikleri ve yeni bina güvencesine bırakıyor. Ayrıca geniş sosyal donatı alanları, güvenlik hizmetleri, otopark, peyzaj, spor alanları ve kapalı site yaşamı gibi özellikler, özellikle çocuğu olan ailelerin kararlarında belirleyici oluyor.
Konut tercihlerindeki bu değişim, sadece İstanbul'a özgü değil. Türkiye genelinde, özellikle deprem kuşağında yer alan bölgelerde, benzer bir eğilim gözlemleniyor. Vatandaşlar, güvenli ve modern yaşam alanlarına sahip olmak için eski evlerini satarak yeni konutlara yöneliyor. Bu durum, emlak piyasasında hem arz hem de talep dengesini önemli ölçüde etkiliyor.
Peki, bu durum emlak piyasasını nasıl etkileyecek? İşte bazı olası sonuçlar:
- Yeni konut projelerine olan talep artacak.
- Eski konutların değerinde düşüş yaşanabilir.
- Kentsel dönüşüm projeleri hız kazanacak.
- Emlak piyasasında rekabet artacak.
Ekonomik dengelerdeki değişim, kredi şartlarındaki normalleşme beklentisi ve kentsel dönüşüm projelerinin hızlanması, yıl sonunda 1,5 milyon adetlik satış hacminin aşılacağı öngörüsünü pekiştiriyor. Sektördeki genel değerlendirme, önümüzdeki aylarda yeni projelerin devreye girmesiyle beraber rekabetin ve çeşitliliğin artacağı yönünde.
Sonuç olarak, Türkiye emlak piyasası, deprem gerçeği ve değişen tüketici tercihleriyle önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Vatandaşların güvenli ve modern yaşam alanlarına olan talebi, yeni konut projelerinin sayısını artırırken, eski konutların değerini düşürebilir. Bu durum, emlak piyasasında hem arz hem de talep dengesini etkileyerek, yeni fırsatlar ve zorluklar yaratabilir.






