
Şok İddia: Batık Kredi Hacizleri Yok Hükmünde Mi?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) eski üyesi Prof. Kemal Çevik, varlık yönetim şirketlerinin banka borçları nedeniyle yapılan hacizlerin hukuki dayanağı olmadığını iddia etti. Çevik, bu şirketlerin ve dijital bankaların kuruluş süreçlerindeki usulsüzlükler nedeniyle yaptıkları işlemlerin geçersiz olduğunu savunuyor. Bu durum, borçlu vatandaşlar için yeni bir umut ışığı olabilir mi?
Varlık Yönetim Şirketleri Hükümsüz mü?
Prof. Çevik, varlık yönetim şirketlerinin ancak kanunla kurulabileceğini, ancak Türkiye'deki şirketlerin BDDK yönetmeliğiyle kurulduğunu belirtiyor. Bu durumun hukuki açıdan 'null' yani hükümsüz ve geçersiz olduğunu vurgulayan Çevik, şu ifadeleri kullanıyor:
“Türkiye’deki varlık yönetim şirketleri kanunla değil BDDK’nın yönetmeliğiyle kuruldu. Bunun için de hepsi hükümsüz ve geçersizdir. Dolayısıyla yaptıkları hacizler de geçersizdir. Aynı şekilde dijital bankalar da kanunla kurulmadığı için hükümsüz ve geçersizdir.”
Bu iddia, varlık yönetim şirketlerinin dava açma ve haciz gönderme yetkisi olmadığı anlamına geliyor. Prof. Çevik, haciz gelen borçluların itiraz edebileceğini ve mahkemelerin borçlu lehine karar verebileceğini belirtiyor. Hatta, haciz sonucu ödeme yapmış olanların bile itiraz ederek paralarını geri alabileceğini savunuyor.
BDDK'nın Bağımsızlığı ve Adabank Örneği
Prof. Çevik, BDDK üyeliği döneminde Adabank'ın fona alınmaması yönünde oy kullandığını ve bu sayede bankanın satılarak devlete önemli bir kaynak sağlandığını ifade ediyor. Üst kurulların bağımsız olması gerektiğini vurgulayan Çevik, o dönemde kurulların özerk yapıda olması sayesinde devletin kaybının önlendiğini belirtiyor. Ancak günümüzde bu kurulların özerkliğinin kalmadığını ve üyelerin devletin yararına karar almakta çekinebildiğini söylüyor.
Borçlar Katlanarak Büyüyor
Bankaların batık kredi alacaklarını varlık yönetim şirketlerine satması, borçlu vatandaşlar için yeni bir kabus anlamına geliyor. Bu şirketler, avukat orduları aracılığıyla borçluları sürekli telefonla arayarak ödeme yapmalarını istiyor, aksi halde haciz başlatacaklarını bildiriyor. Zaten zor durumda olan vatandaşların borçları ise her gelen telefonla katlanarak büyüyor. Şirketlerin ağır baskısı karşısında borcunu ödeyemeyenler, haciz sağanağıyla karşı karşıya kalıyor.
Prof. Çevik'in iddiaları, batık kredi hacizleriyle ilgili yeni bir tartışma başlatacak gibi görünüyor. Varlık yönetim şirketlerinin hukuki statüsü ve yaptıkları işlemlerin geçerliliği konusunda yetkililerin nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor. Bu süreçte, borçlu vatandaşların haklarını araması ve hukuki destek alması büyük önem taşıyor.