Açlık ve Tokluk: Aynı Dünyada İki Uç Gerçek! Şok Detaylar
Sağlık

Açlık ve Tokluk: Aynı Dünyada İki Uç Gerçek! Şok Detaylar


26 May 20255 dk okuma32 görüntülenmeSon güncelleme: 06 June 2025

Dünya üzerinde bir yanda sofralarda artan yemekler çöpe giderken, diğer yanda bir lokma ekmek için çaresizce bekleyen insanlar var. Bu durum, sadece duygusal bir yara değil, aynı zamanda vicdani, çevresel ve küresel boyutları olan büyük bir krizdir. Modern çağın konforuna alışmış bireyler olarak, çoğu zaman farkında olmadan israf ediyoruz. Oysa dünya üzerinde milyonlarca insan her gün açlıkla mücadele ediyor.

Gıda İsrafının Boyutları

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu miktar, dünya nüfusunu doyurmaya yetecek kadar fazla. Aynı rapora göre, yaklaşık 800 milyon insan yetersiz besleniyor ve bir milyar insan açlık çekiyor. Bu ne büyük bir tezat: Bir yanda bolluk çöpe giderken, diğer yanda yokluk can alıyor.

İsraf, sadece sofralarda değil; tarladan başlayıp market raflarına, oradan evlerimize kadar uzanan her aşamada karşımıza çıkıyor. Üretim kayıpları, taşımada oluşan bozulmalar, marketlerde son kullanma tarihi korkusuyla yapılan imhalar... Tüm bunlar, israfın sadece bireysel değil, sistemsel bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bireysel sorumluluklarımızı da göz ardı etmemeliyiz. Gereğinden fazla alışveriş yapmak, artan yemekleri değerlendirmemek, "Tabağımda kalmasın" diyerek ihtiyacımızdan fazla almak ve ardından çöpe atmak... Her biri, istemeden de olsa bu adaletsizliğe katkıda bulunuyor.

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah şöyle buyurur: “Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Şüphe yok ki Allah israf edenleri sevmez.” (A’râf, 7/31) Bu ayet, yalnızca dini değil, aynı zamanda insani bir ilkeyi de hatırlatıyor bizlere.

Çözüm Yolları Neler?

Peki ne yapmalı? Çözüm aslında çok uzakta değil. İhtiyacımız kadar tüketmek, artan gıdaları değerlendirmek, alışverişe çıkmadan plan yapmak... Bunlar, bireysel düzeyde atılabilecek güçlü adımlardır. Daha geniş ölçekte ise, tarımsal üretimden dağıtıma kadar olan tüm süreçlerin sürdürülebilirlik temelli olarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

Türkiye'de durum da iç açıcı değil. Her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Bu, Türkiye’deki toplam gıda üretiminin yaklaşık %30’una denk geliyor. En çok israf edilen ürünler ise şunlar:

  • Ekmek: Günde yaklaşık 4,9 milyon adet israf ediliyor.
  • Sebze ve meyveler: Tarladan sofraya kadar olan süreçte büyük kayıplar yaşanıyor.

En Çok Açlık Çeken Ülkeler ise Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Nijerya, Afganistan, Etiyopya, Yemen, Suriye, Bangladeş, Pakistan ve Myanmar, yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşayan ülkeler arasında yer alıyor.

Gazze'deki İnsanlık Dramı

Bugün bu çelişkinin en ağır yaşandığı yerlerden biri de Gazze. Gazze Şeridi, 2023 yılında en ağır gıda krizinin yaşandığı bölge oldu. Yaklaşık 2,2 milyonluk nüfusun tamamı kriz seviyesinde veya daha kötü koşullarda gıda güvensizliği yaşıyor. Nüfusun dörtte birinden fazlası ise kıtlık sınırında. Maalesef Gazze'de yaşanan insanlık dramı karşısında dünyanın büyük bir kısmı sessiz kalıyor. Her gün masum insanların hayatını kaybettiği, temel insani ihtiyaçlara bile ulaşılamadığı bir ortamda bu sessizlik, adeta bir körlük ve sağırlık gibi hissediliyor.

Gazze'deki insanların çığlıkları kulaklarımızda yankılanıyor. Çocukların titreyen sesi, annelerin çaresiz bakışları, babaların dimdik ama kederli duruşları... Yüreğimizi dağlıyor. Oysa bir parça ekmek, bir yudum su, sıcak bir kucak ne büyük bir mucize olurdu onlar için. Bir geceyi korkusuz geçirmek, sabaha sevdiklerini kaybetmeden uyanmak ne büyük bir lüks. Bu yazı belki bir şeyi değiştirmeyecek. Ama bilin ki Gazze'yi unutmadık, unutmayacağız. Her duada, her vicdanda varlar.

İsraf da açlık da kader değil; tercihtir. Bu çelişkiyle yüzleşmek, daha adil, daha bilinçli ve daha duyarlı bir dünya inşa etmenin ilk adımıdır. Gazze'deki insanlar dünyaya insanlık dersi veriyorlar. Sabırla, inançla, onurla direniyorlar. Ve unutmayın: Onların acısı, bizim de vicdanımızdır.