
Pfizer'a Şok Dava! 400 Kadın Beyin Tümörü Nedeniyle Dava Açtı!
ABD'li ilaç devi Pfizer, Depo-Provera doğum kontrol iğnesinin beyin tümörü riskini artırdığı iddiasıyla 400 kadının açtığı toplu dava ile karşı karşıya. Davacılar, Pfizer'in bu riskin farkında olmasına rağmen kullanıcıları yeterince uyarmadığını savunuyor. Bu durum, ilacın güvenilirliği ve kadın sağlığı üzerindeki etkileri hakkında ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Depo-Provera ve Beyin Tümörü Riski İddiası
Geçtiğimiz yıl British Medical Journal'da yayınlanan bir araştırma, progestin bazlı iğneleri bir yıl veya daha uzun süre kullanan kadınlarda menenjiyom geliştirme olasılığının 5,6 kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştu. Menenjiyom, beyni ve omuriliği kaplayan doku katmanlarında oluşan ve genellikle yavaş gelişen bir beyin tümörüdür.
Dava belgelerinde, Pfizer'in 2015'te Kanada'da ve 2024'te İngiltere, Avrupa ve Güney Afrika'da satılan Depo-Provera'ya menenjiyom hakkında uyarı etiketleri yapıştırdığı, ancak ABD'de böyle bir uyarıda bulunmadığı belirtiliyor. Bu durum, şirketin küresel güvenlik standartlarına uymadığı eleştirilerine yol açıyor.
Adını açıklamak istemeyen bir davacı, DrugWatch'a verdiği röportajda, kendisine Depo-Provera'nın ne kadar harika olduğunun söylendiğini ve her gün almak zorunda kalmayacağı için daha güvenilir ve kullanışlı olacağını düşündüğünü belirtti. Ancak, ilacın bu kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açacağını hiç tahmin etmediğini ifade etti. Üç yıl boyunca doğum kontrol iğnesi kullandıktan sonra yoğun baş ağrıları, rahim kanaması ve kilo alımı şikayetleriyle doktora başvuran davacıya menenjiyom teşhisi konuldu.
Menenjiyom Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Menenjiyom, beyin ve omuriliği saran zar tabakalarından biri olan meninkslerden köken alan genellikle iyi huylu bir tümördür. Beynin kendisinden değil, onu çevreleyen zar dokusundan gelişir. Yavaş büyüyen menenjiyomlar, beyin tümörlerinin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturur ve kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Menenjiyomların belirtileri şunlar olabilir:
- Baş ağrısı
- Görme bozuklukları
- Hafıza problemleri
- Nöbetler
- Kol veya bacaklarda güçsüzlük
- Denge sorunları
Grade I olarak tanımlanan en yaygın tip, genellikle çevre dokulara yayılmaz ve belirtilere neden olmazsa yıllarca fark edilmeden kalabilir. Grade II ve III olarak tanımlanan türler ise daha agresif ve hızlı büyüyen türlerdir. Bu türlerin tekrar etme ve çevre dokulara zarar verme ihtimalleri daha yüksektir.
Pfizer'a açılan bu dava, ilaç şirketlerinin ürünlerinin güvenliği konusundaki sorumluluklarını bir kez daha gündeme getiriyor. Davanın sonucu, benzer durumdaki diğer kadınlar için emsal teşkil edebilir ve ilaç sektöründe daha sıkı denetimlerin yapılmasına yol açabilir. Bu süreçte, kadınların sağlıkları üzerindeki potansiyel riskler konusunda daha bilinçli olmaları ve doktorlarıyla açık iletişim kurmaları büyük önem taşıyor.