15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yurt dışına kaçan FETÖ üyeleri, Türkiye aleyhindeki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Bu isimlerden biri olan ve KHK ile ihraç edilen eski Özel Harekat Komiser Yardımcısı Bülent Ayaz, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarla terör örgütü propagandası yapmakla suçlanıyor. Son olarak, şehit düşen bir polis memuru üzerinden kara propaganda yaparak, görevdeki emniyet yöneticilerini hedef göstermesi büyük tepki çekti.

Bülent Ayaz'ın Terör Propagandası

FETÖ'cü Bülent Ayaz, sosyal medya hesabından yaptığı provokatif paylaşımlarla dikkat çekiyor. Şehit polis memuruna yönelik kullandığı ifadeler ve emniyet müdürünü hedef göstermesi, terör örgütlerine açıkça destek vermek olarak yorumlanıyor. Ayaz'ın bu eylemleri, FETÖ'nün Türkiye'ye karşı yürüttüğü psikolojik savaşın bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Emniyet Müdürüne Yönelik Tehditler

Bülent Ayaz'ın hedef gösterdiği emniyet müdürü, terörle mücadeledeki başarılı operasyonlarıyla tanınıyor. Ayaz'ın bu hedef gösterme eylemi, emniyet müdürünün çalışmalarını engellemeye ve kamuoyunda itibarsızlaştırmaya yönelik bir girişim olarak görülüyor. Bu durum, FETÖ'nün devlet kurumlarına sızma ve itibarsızlaştırma taktiklerinin hala devam ettiğini gösteriyor.

FETÖ'nün Yurt Dışı Faaliyetleri

FETÖ, yurt dışında çeşitli faaliyetlerle Türkiye aleyhindeki propagandasını sürdürüyor. Bülent Ayaz gibi firari örgüt üyeleri, sosyal medya ve diğer platformlar aracılığıyla yalan haberler yayarak kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyor. Bu faaliyetler, Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını zedelemeyi ve ülkeye yönelik düşmanlığı körüklemeyi amaçlıyor. FETÖ'nün yurt dışındaki faaliyetleri şu şekilde özetlenebilir:

• Sosyal medya üzerinden dezenformasyon yaymak
• Yabancı basın kuruluşlarına yalan haberler servis etmek
• Türkiye aleyhindeki lobi faaliyetlerine destek vermek
• Sözde sivil toplum kuruluşları aracılığıyla propaganda yapmak

Bülent Ayaz'ın terör propagandası ve emniyet müdürünü hedef göstermesi, FETÖ'nün Türkiye'ye yönelik düşmanca tutumunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu tür provokatif eylemler, örgütün hala aktif olduğunu ve Türkiye'ye zarar verme potansiyeli taşıdığını ortaya koyuyor. Yetkililerin, bu tür faaliyetlere karşı daha dikkatli olması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.