Borsa İstanbul'da yatırımcılar, yüksek faiz ve küresel riskler nedeniyle sektörel bazda pozisyonlarını yeniden değerlendiriyor. Enflasyon verilerinin beklentileri aşması, endeksi desteklese de, bazı sektörler reel fiyat avantajı ve tüketici davranışları sayesinde canlı kalmaya devam ediyor. Özellikle otomotiv, enerji ve perakende sektörlerindeki gelişmeler dikkat çekiyor.

Otomotiv Sektöründe Talep Artışı Devam Ediyor

Otomotiv sektöründe reel fiyatların düşmesiyle birlikte talep artışı yaşanıyor. Mayıs 2025 verilerine göre, Türkiye’de hafif araç satışları yıllık bazda %7 artarak 107 bin adedi aştı. Bu artış, yüksek faiz ortamına rağmen güçlü seyrini koruyan elektrikli araç satışları ve reel bazda gerileyen fiyatlar sayesinde gerçekleşti. Sektörün en azından yılın ikinci yarısına kadar destekli kalmaya devam etmesi bekleniyor. Otomotiv sektöründe yer alan ve finansalları sağlam şirket hisselerinde orta-uzun vade için geri çekilmeler alım fırsatı sunabilir. Ayrıca, batarya yatırımları, şarj altyapısı ve yerli inverter üretimi gibi tamamlayıcı teknolojilere yönelen şirketler de yakından izlenmeli.

Enerji Sektöründe Yerli Üretim Ön Planda

Enerji verimliliği ve yerli üretim teknolojilerinin baz alınması, enerji sektörü özelinde borsada yatırım teması haline geldi. Dolayısıyla enerji sektöründe yerli üretim kabiliyeti güçlü, yatırım döngüsüne sahip şirketler takip edilebilir. Güneş enerjisi santrali (GES) yatırımları olan ve üretiminde yenilenebilir kaynak kullanan sanayi şirketleri, hem maliyet avantajı hem de sürdürülebilirlik kriterleri açısından öne çıkabilir.

Perakende Sektöründe Seçici Olmak Gerekiyor

Genel olarak yüksek maliyet ortamı ve zayıf iç talep perakende sektörünün geneline baskı yapıyor olsa da, seçici bir perakende stratejisi avantajlı olabilir. Özellikle niş alanlara hitap eden markalar, makro dalgalanmalara karşı daha dirençli olabildiği göz önüne alındığında finansalları sağlam perakende şirketleri izlenmeye alınabilir.

Yüksek faiz, sıkı para politikası ve volatilitenin ön planda olduğu bir piyasada yatırımcıların dengeli ve seçici bir portföy yaklaşımı benimsemesi gerekiyor. Böyle dönemlerde otomotiv ve enerji gibi döngüsel bağımlılığı düşük, yatırım teması barındıran sektörler ön planda kalabilir. Dolayısıyla hisselere değil, temalara yatırım yapmak önemlidir. Sürdürülebilirlik, yerlileşme ve teknolojik dönüşüm gibi uzun vadeli temalara sahip şirketler, kısa vadeli dalgalanmalarda bile yatırımcıya yön gösterici olabilir. Borsada, sadece fiyat değil, zamanlama da önemlidir. Sabırlı yatırımcı, temellere dayalı hikâyelere kulak vermeli.