Günlerden Cuma, hava sıcaklığı mevsim normallerindeydi. Beyaz Gül, Can Gül'e seslendi: "Hadi gel, seni her Cuma gittiğim özel bir yere götüreyim." Can Gül heyecanla sordu: "Neden Cuma? Nereye gidiyoruz? Kimi ziyaret edeceğiz?" Beyaz Gül, "Sabırlı ol, vardığımızda her şeyi göreceksin," dedi. Birlikte uçarak, renkli çiçekler toplayarak yola koyuldular. Çünkü sevdiğine eli boş gidilmezdi.

Dört Duvar Arasındaki Yalnızlık

Beş katlı bir binanın kuzeye bakan, güneş görmeyen bir dairesinin açık penceresine kondular. İçeride eşya yoktu, sadece yerde bir yatak, kağıt parçaları ve baygın yatan bir kız çocuğu vardı. Yavaşça çocuğa yaklaştılar. Beyaz Gül, "Uyan çocuk, uyan! Ziyaretinize geldik," diyerek onu uyandırmaya çalıştı. Can Gül sorularını sormadan, Beyaz Gül anlatmaya başladı:

"Bu insanları anlamıyorum. Yaşamlarını beceremedikleri gibi, Allah'a dua etmeyi de bilmiyorlar."

• On yıla yakın evliydiler.
• Çocukları olmuyordu.
• Sürekli sitem dolu dualar ediyorlardı.

"Allah'ım bize bir çocuk ver, nasıl olursa olsun! Kucağımıza alıp sevelim yeter," diye yakarıyorlardı. Allah da onlara bir çocuk verdi. Ancak aylar sonra çocuğun konuşamadığını ve hareket edemediğini fark ettiler. "Özürlü" demişlerdi. Doktorlara götürseler de, çocuk diğerleri gibi olmuyordu. Suçu birbirlerine attılar, kavga ettiler. Sonunda şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldılar.

Çaresizliğin Pençesinde

Can Gül, "Peki bu çocuğa kim bakıyor?" diye sordu. Beyaz Gül, "Kendilerine bile bakmakta zorlanan yaşlı büyükanneye bıraktılar," dedi. Odanın içinde kanat çırparak gösteri yaptılar. Bu, çaresizlik içindeki çocuğu gülümsetmeye yetmişti. Çocuk, kullanamadığı elleriyle alkışlıyormuş gibiydi. Açık pencereden uçup giden Can Gül ve Beyaz Gül'e "Gene gelin" diye sessizce sesleniyordu.

Dualarımıza Dikkat Edelim

Bu hikaye bize bir ders veriyor: Dualarımıza dikkat edelim! Ne istediğimizi bilerek, bilinçli bir şekilde dua edelim. Aksi takdirde, istemeden de olsa hem kendimize hem de başkalarına zarar verebiliriz. Her şeyin en iyisini bilen ve veren Allah'a güvenelim. Unutmayalım ki, her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.